SAVUNMA MEKANİZMALARI-DEVAM

SAVUNMA MEKANİZMALARI-DEVAM

SAVUNMA MEKANİZMALARI-DEVAM

SAVUNMA MEKANİZMALARI

Sigmund Freud tarafından ortaya atılan ardından kızı Anna Freud tarafından geliştirilen savunma mekanizmaları, id ego ve süperego arasındaki çatışmayı azaltmak için ego tarafından bilinçdışı olarak işlenir. Savunma mekanizmaları, bireyin ruhsal dengesini korumaya yardımcı olur ancak aşırı kullanımı patolojik bir hal alabilir.

Savunmalar bölme ve bastırma ya da ilkel ve olgun olmak üzere temelde iki grupta örgütlenir.

İlkel Savunma Düzenekleri

İlkel savunma düzenekleri ön plana çıktığında, çelişkili kendilik ve nesne durumları peş peşe etkinleşirler. Çelişkili kendilik ve nesne tasarımları birbirlerinden uzakta tutulduğu sürece, bu çatışmaların yarattığı kaygı engellenmiş ve denetlenmiş olacaktır. Sınırda kişiliklerin iç dünyasında kendilik ve nesne tasarımlarının sınırları belirginleşmediği ve tasarımlar bütünleşmediği için bölme, ayırma ve yansıtma kolayca devreye girer. İyiyi ve kötüyü ayırma çabası nesne sürekliliğini bozar.

Bölme: Bölmenin en açık görünümü, dışarıdaki nesnelerin “bütünüyle iyi” ve “bütünüyle kötü” olarak ikiye ayrılması ve bununla birlikte bir nesnenin tamamının aniden bir uçtan bir uca iki bölüm arasında yer değiştirebilmesidir. Belli bir kişi ile ilgili duygular ve düşünceler, birdenbire ve tamamen öncekinin zıttıı haline dönüşür.

Eyleme Dökme: Eyleme dökme; çatışmalı, örselenme ile ilgili, yoğun duygu yüklü ya da ağır yargılanma endişesi taşıyan durumlarda söze dökülemeyen ve bilince gelemeyen ögelerin davranış ile ifade edilmesidir. Eyleme dökme "bastırılmış olanın geri dönüşü" olarak yorumlanabilir. Eyleme dökmede davranışsal bir boşalım vardır ve ancak psikanalitik bir çerçeve içinde yorumlanabilir. Seans sırasında ortya çıkan eyleme dökmelere "seans içinde eyleme dökme (acting in)" denir. Eyleme dökmenin; gerçekleştirme (actualization), yeniden sahneleme (enactment) ve oyun ile bağlantıları vardır.

İnkâr: İnkâr, kişinin çaresizlik ve güçsüzlük hissettiğinde başvurduğu bir savunma mekanizmasıdır. İnkâr edilenler genellikle tehlike ya da hoşnutsuzluk yaratmaktadırlar ve benlik bunlardan uzaklaşmak ister. Suçluluktan, yargılanmadan ve aşağılanmadan kaçınmak isteme de inkâra neden olur. Acı gerçekliği ve duygulanımın gücü kabul edilemez. İnkâr; ölüm, ayrılık ve kaybetme durumlarında, çatışma ve travmalarda canlanabilir.

Olgun Savunma Düzenekleri

Psikonevrozlarda yaygın olarak kullanılan gelişmiş savunma düzenekleri arasında bastırma, gerileme, yapma-bozma, yalıtma, karşıt tepki oluşturma, yer değiştirme, karşıtına çevirme, kendine karşı yöneltme, düşünselleştirme, ussallaştırma, baskılama ve yüceltme yer alır.

Bastırma: Nevrozların temel savunma düzeneği olan bastırma, bir şeyin bilinçten uzaklaştırılması ve uzakta tutulması durumuna dayanır. Bu mekanizmada benlik, istenmeyen dürtülerin ya da bununla ilgili anı, duygu, istek ve imgelerin bilinçli hale gelmesine engel olacak sansürcü bir etkinlik gösterir.

Gerileme: Gerileme; zorlanma durumlarında, ruhsal gelişimin vardığı noktadan, daha önceki dönemlere geri dönülmesi durumudur. Bu geri dönüş, nesne ilişkileri, libidinal gelişim evresi ya da benliğin gelişim düzeyi üzerinden olur.

Yapma- Bozma: Yapma-bozma sırasında kişi, bilinçdışı olarak oluşabileceğini hayal ettiği zararı ortadan kaldırmayı ya da bozmayı amaçlayan bir eylem yapar. Korkulan olayların

olmasını ya da yinelenmesini engellemek için önlem alınması amaçlanır. Mantık dışı ve büyüsel bir şekilde yapılanı bozarak korktuğu cezadan kurtulmayı amaçlar.

Karşıtına Çevirme: Karşıtına çevirmede dürtü tersine çevrilir. Nefret etme nezaket ile, cimrilik cömertlik göstererek, kendini beğenme alçakgönüllülük ile ifade edilir.

Yer Değiştirme: Yer değiştirme, bir düşüncenin önem ve yoğunluğunun, bu düşünceden ayrılıp özgün olarak düşük yoğunlukta, ancak ilk düşünceyle çağrışım bağlantısı içindeki bir başka düşünceye geçmesidir. Yer değiştirme, fobilerin oluşumunda savunma işlevi görür. Fobik nesne üzerine yer değiştirme, anksiyetenin yerinin belirlenmesi ve sınırlanmasına olanak verir.