Çekingen Kişilik Bozukluğu

Çekingen Kişilik Bozukluğu

Çekingen Kişilik Bozukluğu

Çekingen Kişilik Bozukluğu

 
Çekingen kişilik bozukluğu DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), kaygılı ve korkulu belirtilere sahip kişilik bozuklukları ile kümelenmiştir. Çekingen kişilik bozukluğu olan kişilerdeki temel özellik yetersizlik ve reddedilmeye karşı aşırı duyarlılılk hisleri ve bu nedenle sosyal ketlenme içinde olmalarıdır. Bu kişiler topluluk içinde konuşmaktan ve kendilerini göstermekten kaçınırlar. Toplumda olumsuz değerlendirilmekten ve yanlış bir şey yapmaktan korkan, utangaç, çekingen, sürekli kendisini gözleyen, çevresindeki kişilerin kendisini nasıl gördükleri ile ilgilenen kişilerdir. Yüz kızarması, el titremesi ve bunların fark edileceği ile ilgili kaygıları vardır. Sıcak ve arkadaşça olmalarına karşın eleştirilmeye ve aşağılanmaya karşı aşırı duyarlılıkları nedeniyle utangaçtır, fobik kaçınmaları vardır ve sınırlı işlevsellik gösterirler. (Eren,2010) Çekingen bireyler diğer insanlarla iletişim kurmak isterler, fakat diğer insanlarla rahat bir şekilde ilişki kuramamaları, akut kaygıya neden olur (Bütcher ve ark., 2017). Sosyal ortamlarda acı verici bir şekilde öz-bilinçlidirler ve kendilerini oldukça eleştirirler. Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireyler sevilip kabul edileceklerinden emin olmadıkları sürece yeni arkadaşlar edinmekten kaçınırlar. Yeni kişiler, eleştirel ve onaylamayan olmadıklarını gösteren bir dizi testten geçmedikleri sürece böyle oldukları düşünülür. Bu bozukluğa sahip bireyler, tekrarlayıcı ve cömert teklifler olmadığı sürece grupça yapılan etkinliklere katılmazlar.
 
Bu kişilerde, kimi bedensel tepkiler ya da başka problemler yeni aktivitelere katılmalarını engelleyebilir. Mesleki alanda daha çok sorumluluk veya sosyallık gerektirmeyen yan işlerde çalışırlar. Genellikle utangaç görünümde ve çevrelerini memnun etmeye çalışan kişilerdir. Bu kişiler koruyucu bir çevre içerisinde yaşamayı tercih eder ve bu koruyucu çevre içerisinde genellikle işlevseldir. Kendilerine küçük bir dünya kurarlar ve o dünyadan genellikle çıkmak istemezler. Evlenip çocuk sahibi olur ve yaşamlarını sadece aile üyelerinin çevrelediği bir şekilde sürdürebilir. Bu kişilerin çevresinde oluşan destek sistemleri gidişatta oldukça önemlidir. Evliyse eşi, değilse ebeveyn ve kardeşler bu görevi üstlenirler. Yakın arkadaş veya sırdaş çok görülmemekle birlikte varsa onlar da destek olmaktadır. Bu destek sistemleri çökerse depresyon, anksiyete ya da öfke sorunları ortaya çıkabilir. Hayatlarının bir döneminde sosyal fobi geliştirebilirler.
 
ÇEKİNGEN KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDENLERİ
Sosyal Anksiyete Bozukluğu tanılı hastalarda Çekingen Kişilik Bozukluğu yaygınlığı oldukça yüksektir. Çekingen kişilik bozukluğunun nedensel faktörlerine bakıldığında, erken çocukluk döneminde ebeveynlerle olan ilişkinin bu bozukluğun en önemli faktörü olduğu söylenebilir (Bütcher ve ark., 2017). Çalışma verileri, çekingen kişilik bozukluğuna sahip bireylerin ebeveynlerini şefkati az, reddediciliği yüksek, suçlayıcı ve başarı karşısında daha az cesaretlendirici olarak algıladıklarını göstermiştir (Stravynski ve ark., 1989). Çekingen kişilik bozukluğu ihmal, istismar, aşırı koruyuculuk ve az bakım gibi olaylarla ilişkilendirilmiştir (Joyce ve ark., 2003; Westermeyer ve ark., 2015). Çoğu kişilik bozukluğunda olduğu gibi CKB'nda da temel tedavi seçeneğinin psikoterapi olduğu genel kabul görmektedir. (Sevinçok ve ark., 1998). Terapi esnasında bile, hastalar kendilerine terapist tarafından eleştiri getirileceği korkusunu yaşadıklarından iç yaşantılarını ifade etmemeyi seçebilirler. Terapide en öncelikli amaç hastanın tedaviye katılmalarını kolaylaştıracak güvenin sağlanmasıdır. Bu güven ilişkisi sağlanmadan hastaya faydalı olunması zordur. Hasta görüşme esnasında kaygılıdır. Gergin halleri, görüşmecinin kendisini beğenip beğenmediği algısına göre artıp azalır. Görüşmecinin yorum ve tavsiyelerine hassasiyet gösterirler. KAYNAKÇA Sevinçok, L., Dereboy, F., & Dereboy, C. (1998). Çekingen kişilik bozukluğunun klinik özellikleri ve tedavisi.
 
Klinik Psikiyatri, 1(1), 22-26. Eren, N. (2010). Kişilik bozuklukları ve hemşirelik girişimleri-Bölüm İ. Psikiyatri Hemşireliği Dergisi, 1(1), 33-38.