Histronik Kişilik Bozukluğu

Histronik Kişilik Bozukluğu

Histronik Kişilik Bozukluğu

Histronik Kişilik Bozukluğu

Histrionik kişilik bozukluğu DSM-5’te (American Psychiatric Association, 2013), dramatik, duygusal ve değişken göstergelere sahip kişilik bozuklukları ile kümelenmiştir. Bu kümede antisosyal, histrionik, narsistik ve borderline (sınırda) kişilik bozuklukları yer almaktadır. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip bireyler, sık sık dramatik, baştan çikarıcı veya dikkat çekici davranışlarda bulunma, gösterişli bir nitelik taşıyan abartılı duygusal tepkiler, çevrelerini anlamak ıçin izlenimci bir yaklaşım ve yüksek düzeyde telkin edilebilirlik ve başkaları tarafından etkilenmeye açik olma ile karakterizedir. Histrionik davranışların ele alındığı tarihler antik zamanlardan g&üüml;nümüze uzamaktadır. İlk başlarda somatik ve fiziksel tanımlamalara odaklanılmıştır fakat daha sonrasında ‘‘histerik’’ olarak tanımlanan duygusallığın ve kişiler arası bozulmaların, kişilik bakımından bir işlevsellik problemini ortaya koyduğu anlaşılmıştır. Daha önceleri ‘‘histerik kişilik bozukluğu’’ olarak adlandırılan durum, 1980 yılından itibaren ‘‘Histrionik kişilik bozukluğu olarak’’ ele alınmaya başlanmıştır.

DSM-V Tanı Kriterleri

  • Dikkat odağı olmadığı durumlardan rahatsız olma.
  • Başkaları ile olan ilişkilerin çöğünlukla uygunsuz bir şekilde cinsel olarak ayartıcı ya da baştan çikarıcı şekilde olması.
  • Hızla değişen ve yüzeysel duygu ifadeleri sergileme.
  • Dikkati kendine çekmek için sürekli olarak dış görünümü kullanma.
  • Aşırı bir şekilde başkalarını etkilemeye yönelik ve ayrıntısız bir konuşma stili.
  • Gösteriş yapma, yapmacık davranma ve duyguları abartılı bir şekilde gösterme.
  • Telkine yatkın olma (orn., başkalarından ya da olaylardan kolayca etkilenme).
  • Telkine yatkın olma (orn., başkalarından ya da olaylardan kolayca etkilenme).

Histrionik kişilik bozukluğu ile ilgili araştırmalar oldukça azdır bunun nedeni de araştırmacıların ve klinisyenlerin bu kişilik bozukluğunun diğer bozukluklarla olan ayrımının net olmamasındandır (Bornstein ve Malka, 2009) ve bu kişilik bozukluğu yoğunlukla diğer birçok kişilik bozukluğu (Borderline, narsişistik, antisosyal ve bağımlı kişilik bozuklukları) ile birlikte görülmektedir (Bornstein ve Malka, 2009). Histrionik kişilik bozukluğunun genetik bir yatkınlık sebebiyle geliştiğini destekleyen bulgular, bu bozukluğun iki normal kişilik özelliğinin aşırılığından yola çıktığını varsayar. Bunlar, dışadonukluk ve duygusal dengesizlik kişilik özellikleridir, ki bunlar kısmen genetik yatkınlıkla ortaya çıkar (Widiğer ve Bornstein, 2001). Dışadonukluğun fazla yüksek seviyeleri, histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerde yüksek seviyede girginlik, heyecan arama ve olumlu duygu deneyimleme davranışlarına yol açar. Bu kişilerin duygusal dengesizlik kişilik özelliğinin yüksek seviyelerde olması özellikle depresyon ve içine kapanık hallere yol açar (Widiğer ve ark., 2002). Bilimsel teorisyenler, dikkat çekme ihtiyacı ile ilgili olan uyumsuz şemaların kişinin özsaygısının onaylanmasında rol oynadığını belirtmişlerdir. Bu kişilerdeki ana işlevsiz inançlar ‘‘Eğer insanları cezbetmezsem ben bir hiçim’’ ve ‘‘Eğer insanları eğlendirmezsem beni terk ederler’’ gibi düşünceleri içerebilir (Beck ve ark., 2004). Histrionik kişilik bozukluğunun ele alınmasında tercih edilen yöntem psikoterapidir. Destekleyici psikoterapi bu bozukluk için önerilmekte ve bu yöntemin cesaretlendirici, güven verici ve tehditkâr olmayan bir yöntem olduğu bulunmuştur. Buradaki amaç yapıcı ve anlayışlı dinleme ile kişinin duygusal stresini azaltmak, öz saygısını güçlendirmek ve danışanın problemlerle başa çıkma becerisini artırmaktır (Novais ve ark., 2015).