NEVROTİK VE PSİKOTİK ÖRGÜTLENMELER

NEVROTİK VE PSİKOTİK ÖRGÜTLENMELER

NEVROTİK VE PSİKOTİK ÖRGÜTLENMELER

NEVROTİK VE PSİKOTİK ÖRGÜTLENMELER

Freud ve Lacan üç temel tanı kategorisinden bahseder; nevroz, psikoz ve sapkınlık.

Lacan, kastrasyonu Freud’dan farklı olarak simgesel bir şekilde yorumlar ve nevroz, psikoz, sapkınlık kategorilerini öznenin kastrasyona verdiği yanıtlar üzerinden okur. Ona göre nevrozun oluşabilmesi için kastrasyonun gerçekleşmesi gerekir, yasanın tanınması ve öznenin ruhsallığına sınırın dahil edilmesi önemlidir. Bu sınırın inkâr edilmesi sapkınlıkla, menedilmesi ise psikozla sonuçlanacaktır.

Ruhsal örgütlenme Kernberg’e göre de üçe ayrılır; nevrotik, borderline ve psikotik kişilik örgütlenmesi.

Biz, bu yazıda nevrotik ile psikotik örgütlenmeler üzerinde duracağız.

Nevrotik Düzey Kişilik Yapısının Temel Nitelikleri

Nevrotik kavramı, birtakım duygusal sıkıntılara rağmen işlev kapasitesindeki oldukça yüksek bir düzeyi ifade eder. Nevrotik kişilik örgütlenmesinde, kimlik bütünleşmesi ve gerçeği değerlendirme yetisi tamdır.

Nevrotik düzeyde egonun savunma organizasyonunu bastırma ve olgun savunma düzenekleri oluşturur. Bu savunma mekanizmaları aracılığıyla kabul görmeyen dürtüler bilinçli egodan uzaklaştırılarak ego intrapsişik çatışmalardan korunur. Nevrotiklerin kişilik işleyişlerinde stresin aşırı ve yoğun yaşandığı durumlar haricinde genellikle ilkel savunmalar görülmez.

Nevrotik düzey danışanlar duygulanımsal fırtınalar ve bunlarla bağlantılı çarpıtmalar yaşasalar dahi belli bir akılcı ve nesnel değerlendirme kapasitesini korumaktadırlar.

Bu yapılanmadaki kişiler sıklıkla çoğunluğun "gerçeklik" olarak adlandırdığı olgularla temastadırlar; halüsinasyonlu ya da hezeyanlı ağır derecede yanlış yorumlamalar içeren deneyimler yaşamazlar, günlük hayatta karşılaştıkları durumları algılayıp özümlemelerinde oldukça az bir çarpıtma gereği duyarlar.

Nevrotik kişilerin psikopatolojisinin büyük bölümü egoya yabancıdır veya terapiste kulak verebilecek ve egoya yabancı hale gelebilecek durumdadır.

Psikotik Düzey Kişilik Yapısının Temel Nitelikleri

Psikotik örgütlenmede kimlik dağılmış bir haldedir, kendilik ve nesne ayırt edilemez. Gerçeği değerlendirme yetisi bozulmuştur. Psikotiklerde bölme ve ilkel yardımcı savunma mekanizmaları kullanır. Nevrotiklerde savunma düzenekleri ruh içi çatışmayla ilgiliyken psikotik örgütlenmede savunmaların amacı kişiliğin dağılmasını engellemektir.

Psikotik düzeydeki kişiler içsel dünyalarında oldukça ümitsiz ve dağılmış halde olabilirler. Halüsinasyonlar ve hezeyanlar içindedirler. Fakat bu durumdaki hastaların haricinde, yoğun stres yaşamadıkları sürece temel içsel kafa karışıklıkları bariz şekilde yüzeye çıkmayan ancak karakterleri psikotik düzey örgütlenme gösteren pek çok kişi de mevcuttur.

Psikoz yaşama potansiyeli taşıyan kişilerde birincil çatışmanın özelliği tam olarak varoluşsaldır: yaşam veya ölüm, varoluş veya yok oluş, güvenlik veya dehşet. Düşleri en çapıcı halleriyle ölüm ve yıkım imgelerinden meydana gelir. "Olmak ya da olmamak", yaşantılarının tekrarlayan temasıdır. Yine bu kişilerde yaşadıkları ruhsal sorunlara belli bir

mesafeden bakabilme ve bunları duygusal içeriklerine kapılmadan değerlendirebilme kapasitesinde belirgin bir yetersizlik mevcuttur.

Öteki kişileri de kendilik sürekliliği olan kişiler olarak deneyimleyemezler. Kendilerini veya çevrelerindeki önemli diğer kişileri betimlemeleri istendiğinde bulanık, yüzeysel veya çarpıtmalardan oluşan şeyler söylerler.

Psikotik düzeydeki kişiler, bulundukları kültürde "gerçeklik" olarak genel kabul gören görüşler karşısında genellikle oldukça kafaları karışmış ve bu varsayımlara yabancılaşmış haldedirler. Etraflarındaki herhangi bir durumda olup biten şeyleri oldukça hassas bir şekilde takip edebilirler fakat sıklıkla, bunların anlamlarını nasıl yorumlayacaklarını bilmezler ve bunlara kendilerine gönderme yapan anlamlar yükleyebilirler.

Nevrotik ve psikotik örgütlenme arasındaki farkı daha net gözlemleyebilmek adına “Psikanalitik Tanı” eserinden bir alıntı okuyabiliriz;

“Nevrotik yelpaze içerisinde bulunan kompulsif kişiler, tekrarlayıcı ritüellerinin delice olduğunu ifade edecekler fakat bunları yapmadıklarında kaygıya kapıldıklarından şikayetçi olacaklardır; diğer taraftan kompulsif psikotik kişiler, kompulsiyon davranışları sayesinde birtakım yollarla korunmalarının sağlandığına samimi biçimde inanırlar ve genellikle bu kompulsiyonlarla ilgili ayrıntılı akılcılaştırmalar geliştirirler. Örneğin, ev temizleme kompulsiyonu olan nevrotik biri çarşafları ne sıklıkta yıkadığını söylemekten utanacaktır. Halbuki, psikotik düzeydeki hasta yatak takımını daha az bir sıklıkla yıkayan kişilerin pis oldukları görüşündedir. Kimi zaman psikotik kişinin bir kompulsiyondan veya fobiden veya obsesyondan bahsetmesi dahi tedavide yılları alabilir; çünkü ona göre ortada bahsedilmesi gereken bir sorun yoktur.”