İKİNCİL TRAVMA VE ÜSTLENİLMİŞ TRAVMA

İKİNCİL TRAVMA VE ÜSTLENİLMİŞ TRAVMA

İKİNCİL TRAVMA VE ÜSTLENİLMİŞ TRAVMA

TRAVMA  NEDİR?
 Amerikan Psikiyatri Derneği’ne göre kişinin şiddete maruz kalması, ölüm veya ölüm tehdidi yaşaması, hayati açıdan riskli duruma maruz kalması veya yakınının bu tarz durumları yaşadığına tanık olması travmatik olay olarak adlandırılmaktadır (APA, 1994). Savaş, terör saldırısı, doğal afetler, yangın, tecavüz, kaza gibi olaylar örnek olarak verilebilir. Bu tarz durumlara maruz kalan insanlara yardım etmek amacı olan ya da etrafında bulunan kişiler de mağdurların olumsuz yaşantılarından dolayı etkilenebilmektedir. Travmatik olayların sonrasında arama kurtarma ya da herhangi bir şekilde yardım çalışmalarında yer almak ve ölüme ya da yaralanmaya tanık olmanın da travma sonrası stres belirtileri açısından bir risk taşıdığını gösteren bilimsel çalışmalar bulunmaktadır (Galovski ve Lyons 2004, Ting ve ark. 2005, Alpar 2014).
 İKİNCİL TRAVMA NEDİR?

Travmatik olaylar sonucunda yaşanılan olumsuz deneyimler doğrudan yaşanılabileceği gibi dolaylı olarak da yaşanılabilir. Travmatik olaya doğrudan maruz kalan bireye yardım etmek veya etkileşimde bulunmak, kişinin yaşadığı travmatik olayı dolaylı olarak deneyimleyerek duygu, düşünce ve davranışlarda meydana gelen olumsuz yönde değişimler ikincil travma olarak adlandırılır. (Gökçe ve Yılmaz, 2017). Bireysel olarak deneyimlenen travmanın etkileri ilerleyerek başka insanları da etkileyebilecek niteliğe bürünebilir. Bu kişiler, üzüntü, umutsuzluk, kaygı, öfke, şüphecilik, sosyal çevreden geri çekilme, mesleki işlev kaybı ve iş değiştirme eğilimi gibi sorunlar yaşayabilmeleridir. Mağdurların ailesi ve arkadaşları, sağlık çalışanları, olaya müdahale eden arama-kurtarma ekipleri ve psikolojik destek veren terapistler ve ruh sağlığı personelleri dolaylı olarak etkilenebilecek grupta yer almaktadır. 
ÜSTLENİLMİŞ TRAVMA NEDİR?

Özellikle terapistler ve ruh sağlığı çalışanları travma yaşayan bireylerle etkileşim halindedirler.  Karşılıklı etkileşim içerisinde bulunulan bu süreçte terapistlerin travmadan dolaylı olarak etkilenmesi sonucunda ortaya çıkabilecek sorunlar mesleki performans açısından önem taşımaktadır. Örneğin; TSSB tedavisinde travmatize olmuş bireyin travmatik deneyimi detaylı olarak anlatması istenir. Terapi esnasında danışan tarafından detaylı ve tekrarlı olarak dile getirilen bu travmatik deneyim terapisti etkisi altına alarak benzer semptomlar geliştirmesine zemin hazırlayabilir. Aynı zamanda terapistlerin sürekli olarak travma mağdurları ile çalışması durumunda, zaman içerisinde bir birikme meydana gelmektedir. Bu durum da üstlenmiş travma kavramı ortaya çıkmaktadır.

ÜSTLENİLMİŞ TRAVMA VE İKİNCİL TRAVMA ARASINDAKİ FARK

Üstlenmiş travma ile ikincil travmatik stres farkı ise İkincil travmatik stres, dolaylı olarak maruz kalınan travmalara bağlı akut stres belirtilerine odaklanırken (Figley, 1995), üstlenilmiş travma kavramının odak noktası bilişsel şema ve inançlarda gözlenen daha kalıcı değişimlerdir (Pearlman ve Saakvitne, 1995). Terapistler açısından bakıldığında, travmayla çalışmanın olumsuz sonuçlarından korunmanın en önemli yolları arasında öz bakım sürdürmek, gerektiğinde meslektaşlardan yardım istemek ve süpervizyon almak, meslek bilgi ve donanımı artırmak ve psikolojik sağlamlığı artırmak koruyucu faktöreler arasında gösterilmektedir. 


Kaynakça
B. Altan(2020), Ruh Sağlığı Çalışanlarında İkincil Travmatik Stres ile Uyum Bozucu Şemalar, Çocukluk Çağı Travmaları, Mesleki ve Sosyodemografik Değişkenlerin İlişkileri, Işık Üniversitesi
A. Kahil N. Palabıyıkoğlu, İkincil Travmatik Stres, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar Dergisi, 2018;10(1):59-70
G. Gürdil, Üstlenmiş Travma ve İkincil Travmatik Stresin Travmatik Yaşantılara Müdahale Eden Bir Grup Üzerinde Geştalt Temas Biçimleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi